Porselen Kaplamalar Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey
Estetik porselen kaplamalar, ünlüler arasında büyük popülerlik kazandığından, medyada önemli bir ilgi görmüştür. Eğer bu tedaviyi düşünüyorsanız, başlamadan önce bazı önemli detayları bilmek faydalı olabilir.
DTG diş kliniğimizde sıkça uygulanan porselen kaplamalar, hastalarımızın bilinçli bir şekilde tedaviye başlamaları durumunda genellikle daha memnun kaldıklarını gözlemliyoruz. Bu sayede, hastalarımız yepyeni gülüşleriyle sonuçlandıkları işlemden en iyi şekilde fayda sağlayabiliyorlar.
1- Estetik Kaplamaların Çeşitli Türleri vardır:
Diş kaplamaları konusu, günümüz estetik diş hekimliğinde kullanılan dört ana kaplama türünü içermektedir.
- Klipsli Kaplamalar: Klipsli kaplamalar, geçici bir çözüm olarak düşünülebilir. Yemek yemek, içmek, dişleri fırçalamak veya uyumak gibi günlük aktiviteler sırasında çıkarılabilen kaplamalardır. 1930'ların film yıldızlarından Shirley Temple gibi kişiler, doğal dişlerinin üzerine klipsli kaplamalar takma eğilimindeydiler.
- Kompozit Kaplamalar: Kompozit reçine kaplamalar, hastanın doğal dişlerinin ön yüzeyine yapıştırılan ince kabuklardır. Geleneksel porselen kaplamalara benzerler, ancak kompozit kaplamalar daha ekonomik bir reçine malzemeden yapıldığı için maliyet açısından avantajlıdır. Ancak, porselen kaplamalara kıyasla daha kısa ömürlü olabilirler.
- Lumineer'lar: Lumineer'lar, diş minesine minimum müdahale gerektiren ince porselen kaplamalardır. Geleneksel porselen kaplamalardan daha ince olmalarına rağmen, genellikle aynı uzun ömre sahip değillerdir.
- Geleneksel Porselen Kaplamalar: Geleneksel porselen diş kaplamaları, uzun vadeli çözüm arayan ve sürekli bir estetik sonuç isteyen hastalar için önerilen altın standarttır. Bu özel kaplamalar, her bir dişe kalıcı olarak yerleştirilir ve genellikle 10 ila 15 yıl dayanabilir. Bu kaplamaların uygulanabilmesi için ince bir emaye tabakası kaldırılır.
Bu çeşitli kaplama türleri, hastaların ihtiyaçlarına, bütçelerine ve uzun vadeli beklentilerine göre seçenekler sunar. Her bir kaplama türünün avantajları ve dezavantajları olduğundan, bireysel durumlar göz önüne alınarak en uygun seçeneğin belirlenmesi önemlidir.
2. Kaplamaların Renk Çeşitliliği:
Porselen kaplamalar genellikle aşırı beyaz görünümü ile tanınır, ancak aslında bir dizi farklı diş rengi tonunda yapılabilmektedir. VITA Klasik Renk Rengi Kılavuzu'na göre, dişler için en beyaz ton B1'dir ve bunu A1 takip eder. Ayrıca, süper beyaz (ağartılmış) tonlar, ayrı bir ölçekte OM1, OM2 ve OM3 olarak sıralanır.
3. Porselen Kaplamaların Yarı Saydam Olma Özelliği:
Porselen kaplamalar, doğal dişinizi taklit etmek amacıyla kısmen yarı saydam bir yapıya sahiptir, yani bir miktar ışığın dişin içinden geçmesine izin verir. Sonuç olarak, alttaki dişin renginde önemli bir değişiklik olduğunda, bu değişikliği fark edebilirsiniz. Bu durumu önlemek için, herhangi bir kök kanal tedavisi gerekiyorsa önce bu işlemi yaptırmanız ve kaplama yerleştirmeden önce altındaki dişin durumunu gözlemlemeniz önerilir.
4. Sağlıklı Dişlere Uygulama Şartı:
En iyi sonuçları elde etmek için, porselen kaplamaların çürük veya diş eti problemleri olan dişlere değil, sağlıklı dişlere uygulanması önemlidir. Derin çürükler veya diş eti hastalıkları, kaplamayı etkileyebilir ve başarısız olmasına neden olabilir. Bu nedenle, her porselen kaplama işlemi öncesinde, hastaların diş sağlığı durumları detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Eğer küçük bir çürük veya hafif diş eti iltihabınız varsa, diş hekiminiz bu sorunları önce tedavi edecektir, ardından kaplama işlemine geçilebilir.
5. Diş Hekiminizin Önerileri:
İnsanlar genellikle dişlerinde hafif renk değişiklikleri, çarpıklıklar veya ön iki diş arasındaki boşluk gibi durumları düzeltmek amacıyla kaplama yaptırmayı düşünürler. Ancak, sonuçları görmek için önce Invisalign veya lazerle diş beyazlatma gibi alternatif tedavileri denemek, hastaların memnuniyetini sağlamak adına faydalı olabilir. Bazı durumlarda, hastalar Invisalign ve diş beyazlatma tedavilerinden sonra diş kaplama işlemine geçebilir, diğerleri ise mevcut durumlarından memnun kalabilir.
6. Kaplamaya Yer Açmak İçin Minenin Bir Kısmı Çıkarılır
Doğal bir görünüm elde etmek adına, porselen kaplamanın yerleştirileceği her dişten küçük bir mine şeridinin çıkarılması gerekir. Diş minesi tıraşlanmadan kaplamalar yerleştirilirse, hacimli ve doğal olmayan bir görünüm ortaya çıkabilir. Ancak, çıkarılan mine miktarını, kaplamayı yerleştirmek için çıkarılan diş miktarı ile karşılaştırıldığında, kaplamaların daha az invazif bir seçenek olduğu görülür.
7. Ağrı ve Hassasiyet:
Porselen kaplama işleminden sonra bir miktar hassasiyet ve ağrı hissi normaldir, çünkü dişin ince dış tabakası çıkarılmıştır ve alttaki sinir uçları bir süre açığa çıkmıştır. Ancak bu rahatsızlık geçicidir. Zamanla, kaplamalı dişler normale dönecek ve ağrı hissi ortadan kalkacaktır.
8. Doğal Bakım:
Porselen kaplamalar dişlerin ön yüzeyini korur, ancak dişin tamamını kapsamaz. Dişlerinizi sağlıklı tutmak için günlük diş ipi kullanımı, günde iki kez diş fırçalama, günde bir kez gargara kullanma ve altı ayda bir diş temizliği yapma alışkanlıkları önemlidir. Ayrıca, dişlerinizi gıcırdatıyorsanız gece koruyucusu veya spor yapıyorsanız ağız koruyucusu kullanmak, porselen kaplamalarınızın uzun ömürlü olmasına yardımcı olabilir. Bu koruyucular, porselen kaplamaların hasar görmesini önleyerek yatırımınızı koruma konusunda önemli bir rol oynar.
9. Kaplama Değişimi ve Uzman Estetik Diş Hekimi Tavsiyeleri:
Uzun ömürlü olmalarına rağmen, porselen kaplamaların belirli bir süre sonra yenisiyle değiştirilmesi gerekebilir. Diş etlerinde çekilme, kaplamaların yerinden çıkması veya alttaki dişte çürük oluşması gibi durumlar, kaplamaların daha iyi oturması ve etkinliğini sürdürebilmesi için yeni bir set gerektirebilir. Ancak, düzenli bakım ile porselen kaplamalar genellikle 10 ila 15 yıl süreyle dayanabilir. Bazı özel durumlarda, kaplamaların 20 yıla kadar dayandığı bilinmektedir.
10. Deneyimli Bir Estetik Diş Hekiminin Önemi:
Son olarak, belki de en önemli tavsiye; kaplamalarınızı yaptıracağınız estetik diş hekiminin deneyimli ve önceki çalışmalarıyla olumlu eleştirilere sahip bir profesyonel olmasına özen göstermelisiniz. Birisinin porselen kaplama yaptırdığını duymak, bu kişinin özel eğitim aldığı veya elde edilen sonuçların beklentilerinize uygun olacağı anlamına gelmez. Doğal görünümlü kaplamalar oluşturmak gerçek bir sanattır. Porselen kaplama masraflarını karşılarken (çoğu sigorta şirketi bu tür işlemleri kapsamaz, çünkü genellikle tamamen kozmetik bir uygulama olarak kabul edilir), sonucun size memnuniyet getireceğinden emin olmak için deneyimli bir profesyonel seçmek önemlidir.
The Insight Partners'ın 2021'deki araştırmasına göre, küresel kaplama endüstrisi o yıl 1,55 milyar dolarlık bir değere sahipti ve 2028'e kadar 2,30 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu, kaplama tedavisinin ne kadar popüler olduğunu gösteriyor. Hatta bazı hastalar, kaplama yaptırmanın gülümsemelerinde ve genel özgüvenlerinde büyük bir iyileşme sağladığını, hatta kariyerlerinde ilerleme fırsatları elde ettiklerini belirtmişlerdir.
Kozmetik porselen kaplamaların sizin için uygun olup olmadığını değerlendirirken, mevcut tedavi seçeneklerini göz önünde bulundurmanız, sigorta poliçenizin kapsamını öğrenmeniz ve deneyimli bir kozmetik diş hekimiyle görüşmeniz önemlidir. Bu adımları takip ederek, hayalinizdeki gülümsemeye kavuşmanız çok yakın olabilir!